PHRASAL VERBS

VOCABULARY PHRASAL VERBS KONULARI

Conquer English
PHRASAL VERBS

Phrasal Verbs / Be about to / ..mek üzere

Multiword Verbs ( Çok Kelimeli Fiiller )

   Bu çalışmamızda, hem günlük İngilizcede hem de sınav türlerinde sık sık karşılaştığımız Phrasal Verbs ve okunuşlarını bulacağız. Phrasal Verb kullanımlarını nasıl öğreneceğiz ?

   "Multiword verbs " de diyebileceğimiz bu fiiller İngilizcenin en zor bölümlerinden birini oluşturur. Sık sık bu fiillerin anlamları yanlış anlaşılır. Bu yüzden dil öğrenenler bu fiilleri kullanmaktan genelde kaçınırlar. Bu fiiller nasıl oluşur? 

   Come, take, break, put, look, give, go, hold, keep, make, pay, pull, run, set, turn gibi fiiller ve bunlarla birlikte away, off, on , out gibi particle ( edat , takı ) kullanımıyla birlikte oluşan yeni kelimelerdir bunlar. 

The match was called off due to the bad weather. ( call off=cancel ) / Maç kötü hava yüzünden iptal edildi. 

We couldn't put up with the loud noise. ( put up with = bear , stand ). Yüksek sese dayanamadık.

He couldn't come to himself for a long time. ( come to = regain consciousness ). uzun süre kendine gelemedi.

 

   Bu sorunun cevabı uzun bir süreç içerir. Yani bol bol hikaye ve günlük yayın takip ettiğimizde bu fiilleri sık sık göreceğiz. Yine bu çalışmada bazı günlük dergi ve gazetelerde yaygın halde kullanılan bu fiillerden bahsedeceğiz. Ancak önce bu fiilleri bir hatırlayalım ;

   Phrasal Verbs, hatırlanacağı gibi esas bir fiil ve ondan sonra gelen bir edatla ( preposition ) oluşur ve anlamı değiştirir. Mesela " break - kırmak " fiili break down " ile kullanıldığında " stop working -çalışmanın durması, bozulması anlamına gelir.

   Bir fiil bir particle ( takı ) alıp birçok anlama geldiği gibi, bir takı alıp tek anlamda da kalabilir ;

Break

break down ; 

yıkmak
kırmak
bölmek
bozulmak
bozmak
yıkılmak
duygularını kontrol edememek
baskıya
dayanamamak
 
a The man broke down under the committee's questioning.
/ Adam komitenin sorgusuna dayanamadı
b She broke the units down into the chapters.
/ Üniteleri kısımlara böldü.
 
break, away birliktekullanıldığında ;
kurtulmak
ayrılmak
kaçmak
kirişi kırmak
anlamlarına gelebilir. Bunu çok okuyarak ve günlük hayatta kullanarak pekiştirebiliriz.
 
break in

 

zorla girmek
alıştırmak
terbiye etmek
sözünü kesmek
lafa karışmak
 
Sample Sentence
Before it was dark, the group set out early, and we got picked up easily.
/ Karanlık olmadan, toparlandık ( set out ) ve hız aldık ( picked up ).
 
Intransitive Multiverbs (Geçişsiz , nesne araya kullanılamaz )
 
a I got up early ( NOT* ... I got early up )
bThe plane took off
c He looks after his children ( NOT*... he looks his children after )
 
TransitiveMultiwords( Geçişli, nesne arada kullanılabilir )
 
 
a Please, don't bring these matters up to the school. / meseleyi okula getirme
Please don't bring up the matters to the school.
 
b put up the friends / misafir etmek
put the friends up
 

   Alfabetik Sıraya göre Phrasal ( Multiwords ) Verbs. Bu bölümde D harfine kadar alacağız. Bu fiiller günlük hayatta sık kullanılanlardan seçildi. Bol bol dinlemeniz ve ezberlemeniz önemli ancak herhangi bir yayında, makalede bu kelimelere anlamını bilerek rastlamanız daha kalıcı olacaktır....

Be / olmak, durumunda bulunmak

be about to = olmak üzere / She was about to leave when the phone rang.  / telefon çaldığında ayrılmak üzereydi.

be after = kovalamak / The police are after the burglar. / Polisler soyguncunun arkasında , kovalıyor.

be in for = ummak, ( genellikle kötü ) / We are in for bad weather. / Kötü hava bekliyoruz.

Break 

Break down / bozulma / The bus broke down and we missed the plane.

break in / zorla girme / The thief broke in his house and stole the jewellery

break into / zorla girme , rahatsız etme / The thief broke into. / He broke into the dialogue.

break off / bir ilişkiyi bitirmek / She broke off the relationship with his friend.

Bring 

bring about / neden olmak / The war brought about many changes.

bring back / hatırlatmak / This smell brings back some memories.

bring in / para getirmek / Her plan brought in a lot of money.

Call

call for / ihtiyacı olma , gerektirmek / This position calls for sudden action.

call in / kısa ziyaret / He called in last  Tuesday to see our new car.

call on somebody / resmi ziyaret / The representative called on our boss last  Friday.

Carry 

be carried away / heyecanlanmak / We were carried away by her action.

carry on / devam etmek / carry on your work

carry out / yönetmek, iletmek, bir deney başlatmak / He carried out some tests to see the impact.

Come

come across / rast gelmek / I came across with him in the street.

come by / elde etmek / How much money did he come by ?

come down to / miras yoluyla geçmek / This garden came down to her from his grandfather.

come down with / hasta olmak / I came down with flue yesterday.

come into / miras kalmak / He came into a big house after his grandma died.

come off / başarmak / The treatment didn't come off despite all his effort.

come out 1 / çiçek açmak / The flowers come out in spring

come out 2  / yayınlanmak / When does his new book come out ?

come out 3 / boya , leke çıkmak / will this stain come out ?

come round 1/ şöyle bir uğramak  / Please, come round any time.

come round 2 / çabuk bilinç kazanmak / the patient came round quickly.

come to / .miktarına ulaşmak, gelmek / the money came to 10.000 Dollar

Cut

cut back ( on ) üretim ve masrafları azaltmak / We must cut back on talking on the phone.

cut into / rahatsız etmek, araya girmek / They cut into our conversation

cut off / bağlantıyı kesmek koparmak./ Our electricity was cut off yesterday.

cut out / silmek, yok etmek / cut out the last paragraph.

be cut out for/ to be / bir iş için uygun olma / Do you think you are cut out for teaching ?

cut across / kestirmeden gitmek / cut across this way.