İngilizcede henüz bahsedilen yada var olduğu bilinen bir şeyi tanımlarken " it / o " ya da " there / orada " belirteçlerini kullanırız.
What is that sound ? It is my mobile phone. ( O benim telefonum )
What is your favourite soccer team ? It is Man Uni. ( O Man. Uni'dır )
Buradaki " it " öznesi daha önce bahsedilen isme vurgu yapıyor.
How often do you sleep at day time ? I never sleep at day time because I find it really difficult. ( O işin zor olduğunu söylüyor )
Bu örnekte ise " find it " derken, uyuma olayını kastediyoruz.
When we sleep , as we know , our brains gets slow and the our eyes moves. It is called REM ( rapid eye movement ).
Uyuduğumuzda vücut yavaşlar ve gözler hareket eder. Buna REM denir.
Burada bu olay anlatılırken tekrardan kaçınmak için " it " öznesi kullanıldı.
Ayrıca, tarihleri, uzaklıkları, günleri , mevsimleri, saatleri, güncel olayları da anlatırken " it " öznesi kullanabiliriz.
It is Monday today.
It is 10 miles away here.
It's 3 o'clock now.
This (bu- yakın) ve That (şu - uzak ) belirteçlerini ise daha çok vurgu vermek için kullanabiliriz.
Staying at home too much can produces stress on body, it / this also gives you a lot of difficulties.........../ Bu olay size aynı zamanda zorluk verir / yaşatır.
Cümlenin öznesi ;
It was nice to see you. Sizi görmek güzeldi
It is easy to do this question.
It doesn't matter.
It is not good.
It seems that.. / görünüyor ki, görünen o ki...
It is time to go there.Oraya gitmenin zamanıdır.
There
Bir şeyin bir yerde bulunduğunu ya da varolduğunu belirtir.
There are 20 students in our class. Sınıfımızda 20 öğrenci var.
Of course there are something that we can't do. Tabi ki yapamayacağımız şeyler de var.
There is enough time to finish the business in the market. Pazardaki işi bitirmek için yeterli vakit var.
There is no need. Hiç ihtiyaç yok.
There is no guarantee.
Bir olayı rapor ederken ayrıca " it ve there" özneleririn de kullanabiliriz.
It is thought that the % 10 income of the country is due to tourism. Gelirin yüzde 10 'nun turismden olduğu düşünülüyor.
There were thought to be 30 thousand fans in the stadium. Stadyumda 30 bin taraftar olduğu düşünülüyordu.