UPPER - INTERMEDIATE

TESTING OFFICE UPPER - INTERMEDIATE KONULARI

Conquer English
UPPER - INTERMEDIATE

Word List / Unit 1 / Lesson 1

Unit 1

FCE öğrencilerinin sor(ul)abileceği sorular ;

What do you work for ?
What do you study ?

FCE ( first certificate exam )öğrencileri " work " ile " study " kelimeleri arasındaki
 farkları bilmek zorundadırlar.

Work ; bir meslek ya da iş ile ilgili yapılan faaliyet / çalışmak
Study ; bilgi edinme ve öğrenme aktivitesi

Work ;

Are you employer or worker ? / Sen işveren mi, işçi misin ?
How long has he been working in his job ? / İşinde ne zamandır çalışıyor ?
What do you like about your job ? / İşinle alakalı neyi seviyorsun ?
What is your future plan for your job ? Gelecek planın ne ?

Study ?

What are you studying for ? / Ne için çalışıyorsun ?
What are your ambitions for the future in your study ?
 Çalışmanda hırsların/tutku neler ?

Sorulabilecek sorularla ilgili ip uçları ve soruları ;

biggest problem ; What is your / her / his biggest problem studying French ?
books / read ; What books have you read in French ?
How often / speak ; How often do you speak French / English / German ?

FCE sınavları için bilmemiz gerekli temel kelimeler ;

1
Amuse / ı'mjüz / ; To make somebody to laugh or smile / eğlendirmek, güldürmek
Amuse kelimesinden türeyebilecek kelimeler ;

Amused ; eğlenmiş , neşelenmiş, bir şeyin eğlendirici olduğunu düşünme

We were all amused at her story. Onun hikayesiyle hepimiz eğlendik.

amusement ; eğlence, eğlenme hissi

He couldn't hide his amusement for his dancing.

amusement arcade ; eğlence çarşısı
amusement park ; lünapark

amusing ; eğlenceli, komik

2

bore ; birini sıkmak, bunaltmak

I am not boring you , I hope / Umarım seni sıkmıyorumdur.

Is he boring us with his speech ?
bored ; sıkılmış, bıkkın
boring ; sıkıcı
boredom ; sıkıcılık durumu

What can I do to relieve the boredom ? Sıkıcılıktan kurtulmak için ne yapmalıyım ?

3

compromise ; uzlaşmak

After long talks, two sides reached the compromise. Uzun konuşmalardan sonra iki
 tarafta uzlaşmaya vardı.

In every relations , we must make compromises. / Her ilişki de, uzlaşmaya varmalıyız.


4

desire ; arzu etmek, istemek, dilemek

I am feeling strong desire to return my ex-job. Eski işime dönmek için güçlü bir isteğim var.
He has no desire to discuss the matter. Sorunu tartışmak için isteği yok.
We desire health and happiness. Sağlık ve mutluluk dileriz.,