Pre-Intermediate
Intermediate
Düzensiz fiiller
Date: 04/02/2011
Level: Pre-intermediate/intermediate
Age: +11
İngilizcede geçmiş zaman öğrenirken, en fazla zorlanılan bölümlerin başında “ irregular-düzensiz “ fiiller gelir.
Çünkü , geçmiş zamanda bir cümle kurmak istediğimizde düzensiz bir fiil farklı bir şekle bürünür.
Anlamlı bir cümle kurmak için de, o eylemin hem kullanımını hem de hedef dildeki anlamını bilmemiz gerekir.
Bu liste elementary yani başlangıç seviyesinde 40-50, intermediate yani orta seviyede ise 80 ile 100 kelimeyi bulmaktadır.
Bilgileri Nasıl Ölçeriz ?
Bu bilgileri bazen yazılı,quiz ve benzeri testlerle ölçebiliriz. Dereceler yüksek de olabilir. Ama ölçme ve değerlendirme challenging yani zorlayıcı, kamçılayıcı sınavlarla ( Cambridge ESOL –Ket,Pet etc.) yapıldığında ve öğrencinin bu kelimeleri 4 skills( 4 yetenek-okuma,yazma,konuşma,dinleme ) kullanmaları istendiğinde gerçek bilgi değeri yerini bulur.
İlk başta bu kelimeleri , öğrencilerimize ezberletmek iyi bir yöntem gibi görünebilir. Hatta, öğretmen olarak öğrencilerimizin bunları ezberlemeleri bizi mutlu eder. Fakat kelime ezberi yapıp( recite ) ezberden okuyan öğrencilerin bile kullanımda zorlandıkları olur. Bu yüzden, o kelimeleri uygun anlamlı kalıplarla ( context ) kullandı ( rdı)ğımız takdirde kelimeler anlamlı olur.
Mesela,
“ Dün sinemaya gittim “cümlesinde“git” mek fiilinin past formunu bilmiyorsak, “ I did go to the cinema yesterday “ ya da “ I go to the cinema yesterday “ deriz. Bu kullanım, karşı tarafla bir iletişim eksikliğine sebep olur. Bizim öğrencilerimiz sıklıkla “ hocam zaten bizi anlarlar” gibi mazaretlerle işi biraz yokuşa sürerler. Ancak şimdi, anlaşılmanın yeterli olacağını düşünen öğrencilerimize bu kelimeleri öğretmek için birkaç yöntem önereceğiz;
- 5 x 5 büyüklüğünde Kelime kartları yapıp, kelime torbasına koyalım ve grup içinde çekiliş yaparak, çektiği kelimeyi bilen ilk öğrenciye ilk başlama şansı verelim. Sırayla her öğrenci 10 kelime çeksin ve anlamlarını söylesinler. Mesela bir öğrencinin 10 kelimeden bilmediği 4 kelime varsa onu bir kenara koysun ve herkes aynı işlemi yaptıktan sonra, bilmedikleri kelimeleri değişsinler .
Bu işlem bilmedikleri kelime en aza inene kadar devam eder ve en az kelimenin okunuşunu ve anlamını bilmeyen birinci olur.
- Bingo ; 4x4 ya da 3x3 bölme tablosu ( grid ) yapın ve öğrencilere 9 yada 16 tane “irregular “ fiili grid’e yazmalarını söyleyin. Öğretmen listeden kelimeleri okur ve öğrenci duyduğu kelimelerin üzerini çizer ve bütün kelimeleri ilk bitiren öğrenci birinci olur.
- Sınıfı gruplara bölün ve her gruptan bir temsilciye bir kelime göstererek o kelimeyi sessiz sinema şeklinde kendi grubuna bir dakika içinde anlattırıp bulmalarını isteyin. 10 kelime içinden en fazla doğru kelimeyi bilen grup birinci olur.
- 10 kelime seçin ve yüksek sesle okuyun. Kelimenin PAST formunu ve Türkçesini doğru yazan öğrenciye yada gruba hediye verin.
- Öğrencilere diyalog yazdırın ve diyaloglarını videoya kaydettirip beraber izleyin. Kendi seslerini duymaları onlara güven verecektir.
Aşağıdaki listede İngilizcede düzensiz ( irregular ) fiillerin listesi verildi. Birinci sırada yalın halleri, ikinci sırada ise geçmiş zaman halleri bulunmaktadır. 2. anlam geçmişteki olayları ifade etmek için kullanılır :
begin : başlamak began : başladı
Pre-Intermediate Irregular Verb List
IRREGULAR VERBS
|
DÜZENSİZ FİİLLER
|
İnfinitive
( yalın )
|
past simple
( geçmiş )
|
past participle
( V3 )
|
Be ( olmak )
|
was/were
|
been
|
Beat ( vurmak – çarpmak )
|
beat
|
beaten
|
Become
(olmak )
|
became
|
become
|
Begin (başlamak )
|
began
|
begun
|
Bend
(eğmek-eğilmel )
|
bent
|
bent
|
Bet ( iddiaya girmek)
|
bet
|
bet
|
Bite(ısırmak )
|
bit
|
bitten
|
Blow (esmek)
|
blew
|
blown
|
Break (kırmak )
|
broke
|
broken
|
Bring (getirmek )
|
brought
|
brought
|
Build ( inşa etmek )
|
built
|
built
|
Burst ( (patlamak-yarılmak )
|
burst
|
burst
|
Buy ( satın almak )
|
bought
|
bought
|
Catch ( yakalamak )
|
caught
|
caught
|
Choose (seçmek )
|
chose
|
chosen
|
Come ( gelmek )
|
came
|
come
|
Cost ( mal olmak )
|
cost
|
cost
|
Cut ( kesmek )
|
cut
|
cut
|
Deal ( ilgilenmek-ele almak
|
dealt
|
dealt
|
Dig ( kazmak )
|
dug
|
dug
|
Do ( yapmak-icra etmek- hazırlamak )
|
did
|
done
|
Draw ( çizmek )
|
drew
|
drawn
|
Drink ( içmek )
|
drank
|
drunk
|
Drive ( araba sürmek )
|
drove
|
driven
|
Eat ( yemek )
|
ate
|
eaten
|
Fall ( düşmek )
|
fell
|
fallen
|
Feed ( beslemek )
|
fed
|
fed
|
Feel ( hissetmek )
|
felt
|
felt
|
Fight ( kavga etmek )
|
fought
|
fought
|
Find ( bulmak )
|
found
|
found
|
Fly ( uçmak )
|
flew
|
flown
|
Forbid ( yasaklamak –men etmek )
|
forbade
|
forbidden
|
Forget ( unutmak )
|
forgot
|
forgotten
|
Forgive ( affetmek )
|
forgave
|
forgiven
|
Freeze ( donmak-belli bir süre ara vermek )
|
froze
|
frozen
|
Get ( almak-elde etmek )
|
got
|
got
|
Give ( vermek-sunmak )
|
gave
|
given
|
Go ( gitmek-gözden kaybolmak-yitmek )
|
went
|
gone
|
Grow ( yetişmek-büyümek )
|
grew
|
grown
|
Hang ( asmak-sallandırmak-asılmak )
|
hung
|
hung
|
Have ( sahip olmak )
|
had
|
had
|
Hear ( duymak )
|
heard
|
heard
|
Hide ( saklamak-sır olarak tutmak )
|
hid
|
hidden
|
Hit ( vurmak –çarpmak )
|
hit
|
hit
|
Hold ( elinde tutmak-belli bir konumda tutmak )
|
held
|
held
|
Hurt ( incitmek-yaralamak )
|
hurt
|
hurt
|
Keep ( tutmak-sahip olmak-bulundurmak )
|
kept
|
kept
|
Know ( bilmek-anlamak )
|
knew
|
known
|
Lay (yerleştirmek-yatırmak-bir şeyi bir yere dikkatlice koymak )
|
laid
|
laid
|
Lead ( öncülük etmek )
|
led
|
led
|
Leave ( ayrılmak )
|
left
|
left
|
Lend ( ödünç vermek )
|
lent
|
lent
|
Let ( izin vermek )
|
let
|
let
|
Lie ( yatmak –uzanmak )
|
lay
|
lain
|
Light ( Yanmak-yakmak )
|
lit
|
lit
|
Lose ( kaybetmek )
|
lost
|
lost
|
Make ( yapmak-üretmek )
|
made
|
made
|
Mean ( demek istemek-anlamına gelmek )
|
meant
|
meant
|
Meet ( buluşmak – tanışmak )
|
met
|
met
|
Pay ( ödemek )
|
paid
|
paid
|
Put ( koymak-yerleştirmek )
|
put
|
put
|
read ( okumak )
|
read
|
read
|
Ride ( binmek )
|
rode
|
ridden
|
Ring ( zil sesi çalmak-zil sesi çıkarmak-çınlamak)
|
rang
|
rung
|
Rise ( artmak –çoğalmak )
|
rose
|
risen
|
Run ( koşmak –yönetmek-çalıştırmak )
|
ran
|
run
|
Say ( söylemek )
|
said
|
said
|
See ( görmek )
|
saw
|
seen
|
Seek ( aramak-bulmaya çalışmak )
|
sought
|
sought
|
Sell ( satmak )
|
sold
|
sold
|
Send ( göndermek )
|
sent
|
sent
|
Set ( kurmak-ayarlamak )
|
set
|
set
|
Sew ( dikerek tamir etmek )
|
sewed
|
sewn
|
Shake ( sallamak-silkelemek )
|
shook
|
shaken
|
Shine ( parlamak )
|
shone
|
shone
|
Shoot (ateş etmek-kurşunla vurmak )
|
shot
|
shot
|
Show ( göstermek-gezdirmek )
|
showed
|
shown
|
Shrink ( daralmak-çekmek )
|
shrank
|
shrunk
|
Shut ( örtmek-kapamak )
|
shut
|
shut
|
Sing ( şarkı söylemek )
|
sang
|
sung
|
Sink ( batmak –batırmak )
|
sank
|
sunk
|
Sit ( oturmak-toplantı yapmak-sınava girmek )
|
sat
|
sat
|
Sleep ( uyumak )
|
slept
|
slept
|
Speak ( konuşmak )
|
spoke
|
spoken
|
Spend ( harcamak )
|
spent
|
spent
|
Split ( bölmek-parçalamak-ayırmak )
|
split
|
split
|
Spread (yaymak dağıtmak )
|
spread
|
spread
|
Spring ( sıçramak-aniden hareket etmek )
|
sprang
|
sprung
|
Stand ( ayağa kalmak-durmak-dikilmek )
|
stood
|
stood
|
Steal ( çalmak-aşırmak )
|
stole
|
stolen
|
Stick ( yapıştırmak )
|
stuck
|
stuck
|
Sting (ısırmak- sokmak )
|
stung
|
stung
|
Stink ( çok pis kokmak )
|
stank
|
stunk
|
Strike ( vurmak – birden aklına gelmek )
|
struck
|
struck
|
Swear ( yeminle söylemek-sövmek)
|
swore
|
sworn
|
Sweep ( süpürmek –silmek )
|
swept
|
swept
|
Swim ( yüzmek )
|
swam
|
swum
|
Swing ( sallamak –sallanmak )
|
swung
|
swung
|
Take ( almak-götürmek –alıp götürmek )
|
took
|
taken
|
Teach ( öğretmek )
|
taught
|
taught
|
Tear ( yırtmak-yırtılmak )
|
tore
|
torn
|
Tell ( anlatmak )
|
told
|
told
|
Think ( düşünmek )
|
thought
|
thought
|
Throw ( atmak-fırlatmak )
|
threw
|
thrown
|
Understand ( anlamak )
|
understood
|
understood
|
Wake ( uyanmak –uyandırmak )
|
woke
|
woken
|
Wear ( giymek- takmak )
|
wore
|
worn
|
Win ( kazanmak )
|
won
|
won
|
Write ( yazmak )
|
wrote
|
written
|