Still / We use "still" if something continues or to be true.
In English we use " still - hala " if we would like to emphasize that ıt has not changed or stopped. / Birşeyin değişmediği ve ya durmadığını vurgulamak için ;
Still / Yine de, hala, henüz , daha
He still hasn't sold his car. Hala arabasını satması ( ince " a " sesi olduğunu hatırlatalım )
I still want to meet new friends from Portugal. Hala Portekizden yeni arkadaşlarla tanışmak istiyorum.
I still like my teacher although he scolded me. Bana kızmasına rağmen hala .......
I am still thinking about her. Hala onu düşünüyorum..
Only / sadece, tek,
In English, we use " only " to emphasize that amount or a number is limited or small. / Miktar ve ya sayı az ise.
We have only two hot dogs left. Kalan sadece iki tane hotdog var.
There is only a little meat in the fridge. Buzdolabında sadece biraz et var.
Only 2 people came to the final exam. Sadece 2 insan geldi.....
I can only stay for half an hour. Sadece yarım saat kalabilirim.
Also / Aynı zamanda
We can use " also " to say that we have something more than what we said. Söylediğimizden daha fazla söyleeyceğimiz şeyler varsa...
He has got 100 euro and also 100 dolar. 100 eurosu var ve aynı zamanda 100 doları da.
She has got a nice laptop and she's also got a PC. ......aynı zamanda bir PC'si de var.
I have also experience marketing. Aynı zamanda pazarlama konusunda da deneyimim var.
So / bu yüzden
We use " so " before the result of anything. Herhangi birşeyin sonucundan önce....
It was raininig cats and dogs so I got wet very much. Bardaktan boşalırcasına yağıyordu bu yüzden çok ıslandım.
My car was broken down so I called the car tow. Arabam bozuldu bu yüzden çekiciyi çağırdım.
Because / Çünkü
We use " because " before the cause of something. / Sebebinden önce....
I like you because you are my best friend. Seni seviyorum çünkü sen en iyi....
I called the tow because my car was broken. Çekiciyi çağırdım çünkü....( Yukarıdaki cümleyi " because " ile kullandık. )
So that / ki bu yüzden / amacı ile
We use " so that " talk about the aim / purpose of an action , event / Bir olayın amacından bahsetmek istediğimizde..
I will warn you once more so that you won't do the same mistake. Seni uyarayım ki aynı hatayı tekrar yapmayasın. / yapmayacaksın..
I am mailing you about the time of our concert so that you don't forget it. Mail gönderiyorum ki unutma.....
I helped her about the project so that she could finish and submit it on time. Projesine yardım ettim, bu yüzden zamanında bitirir ve teslim edebilirdi / edebilecekti.
Instead of / yerine, onun yerine
To say and emphasize that expected action doesn't happen. / Umulan olayın olmaması durumunu vurgulamak için ;
Instead of me, the couch selected the other player. Benim yerime onu seçti.
Instead of using computer, he wrote his letter by handwriting. B.sayar kullanma yerine mektubu elle yazdı.