INTERMEDIATE

GRAMMAR INTERMEDIATE KONULARI

Conquer English
INTERMEDIATE

The boss wanted them to work with a little money.

Aşağıdaki fiiller nesne ( object ) ve -to infinitive alırlar. Hatırlayacağınız gibi İngilizcede bazı fiiller -ing, bazıları ise - to ile kullanılırlar.

want     /      The boss wanted them to work with little money.  / Patron onlardan az paraya çalışmalarını istedi.

advise     /     The new teacher advised me to study hard.   / Yeni öğretmen sıkı çalışmamı tavsiye etti.

persuade     /    My wife persuaded me to go to Bodrum for the summer holiday. /  

Eşim yaz tatili için Bodrum'a gitmemiz konusunda beni ikna etti.

allow     /     The boss allowed the workers to have a holiday for 15 days.   /  Patron işçilerin 15 gün tatil yapmalarına izin verdi.

ask     /    The teacher asked me to finish this year's annual work on time.   / Öğretmen bu yılki yıllık ödevi zamanında bitirmemi istedi.

encourage    /  The Prime minister encouraged his ministery of economy to reduce the rates.  

Başbakan ekonomi bakanından oranları düşürme konusunda teşvik etti./ destek verdi.

order     /    The customer ordered the waiter to bring food urgently by using rude words.  

Müşteri kötü kelimeler kullanarak garsondan yemekleri getirmelerini emretti.

need    /    The manager needed me to help him.  Müdür yardımıma ihtiyacı vardı. / yardım etmeme.

invite     /    My new colleague invited me to go to his house for discussing the new rules in the school.

remind     /   He reminded me to lock the door after leaving.   Ayrıldıktan sonra kapıyı kitlemem için hatırlatma yaptı. /  hatırlattı.

teach      /    His father taught ( teach ) his children to read.   Babaları çocuklarına okumayı öğretti.

warn      /    I warned him to treat us politely. Unfortunately he didn't change his manner towards us.

tell     /     Their mother told the children to sleep early.  Anneleri erken yatmalarını söyledi.

 

Bazı fiiller ise nesne alır , ancak fiille birlikte - to almazlar. Yani infinitive ( mastar ) hali gelir.

 

hear    /    I didn't hear you say " sorry ".

Sorry dediğini duymadım.

feel    /    Did you feel her touch your arm ? Koluna dokunduğunu hissettin mi ?

let    /  He didn't let me do his homework.  

Ödevini yapmama izin vermedi.

make    /   The boss always make them work hard.   Patron onları hep sıkı çalıştırıyor.

see     /   Have you seen the accident happen. ?   Kazanın olduğunu gördün mü ?

notice   /  I didn't notice him come. Onun geldiğini farketmedim.