Be/get used to - Alışık olmak
If something is new and not strange to us, we use " used to / alışık olmak " .
I am Turkish but I live in Germany. When I came to Turkey last summer, I found it really difficult
because the traffic was very dense in Turkey ;
Bu durumda söyleyebileceğimiz ifadeler ;
I was not used to the traffic in Turkey. / Türkiyede'ki trafiğe alışık değildim.
I wasn't used to driving. / Araba kullanmaya alışık değildim.
Eğer sonradan alışkanlık başladı ise ;
I got used to driving. / Araba kullanmaya alıştım.
I am used to / Alışığım ( artık )
He is used to spending 100 Euro a month. / Ayda 100 euro harcamaya alışık.
I am not used to my new T-shirt.
I am not used to sleep after mid-night.
I am getting used to getting up early./ Erken kalkmaya alışıyorum.
Situation 1 / Durum ;
Jane's husband works 100 km away from home. So he is used to working there. / ...orada çalışmaya alışık.
Eğer bir fiil ile kullanılıyorsa "Used to / get used to" infinitive ( - to ) almaz ;
I am used to living here. / Burada yaşamaya alışığım.
I wasn't used to driving on the right. / Sağda kullanmaya alışamadım.
İsim ( tamlaması ) alıyorsa " to " gelebilir.
I am used to the noise. Gürültüye alışığım.
We are used to the cold weather in Russia. / Rusya'daki soğuk havaya alıştık.
It is very difficult to get used to driving in Britain because you have to drive on the left.
Britanya'da araba kullanmaya alışmak zordur çünkü yolun solundan arabayı kullanmak zorundasınız.
We used to live very near the centre. / Merkeze yakın yaşamaya alıştık.
We will have to get used to the noise around us. / Çevremizdeki gürültüye alışmak zorundayız.
Jane has to get used to ..... / Jane ....'ya alışmak zorunda.
I am not used to the weather here. Buradaki havaya alışamadım.
She is used to living alone. / Yalnız yaşamaya alışık.
Situation 2
The teacher in her school was very strict so that the children couldn't get used to the teacher. / ....
Çocuklar öğretmene alışamadılar.
Used to ( ..ardık, erdik )
Fiil -infinitive - to ile kullanılır.
We used to live in the country.( not I used to living ) / Kırda yaşardık.
I used to smoke but now I don't. / Sigara içerdim ama şimdi içmiyorum.
I used to live alone but now I have a family.