If I hadn't eaten too much chocolate , I wouldn't have been ill.
İngilizcede , geçmişteki olayların tersine meydana gelen hayal ürünü cümleleri if_3 yani "if" li cümlelerin 3.formu ile ifade ederiz.
If I hadn't eaten ( if+had+verb 3 ), too much chocolate, I wouldn't have been ill. Eğer çok fazla çikolata yemeseydim hasta olmazdım ( Yedim ve hasta oldum.)
Demek ki söylenen tümcenin zıddı bir durumu düşüneceğiz.
1
If our hadn't lost ,
Bu tümcede benim takımımın kaybettiğini anlıyoruz; (eğer takımımız kaybetmeseydi. )
We would have gone to the championship in the USA.( USA'deki şampiyonaya giderdik )
Bu tümcede de gidemediklerini anlıyoruz.
2
Past perfect continous ile de kullanabiliriz ;
If she hadn't been driving too fast, she wouldn't have had an accident.
Eğer çok hızlı kullanıyor olmasaydı, kaza yapmamış olurdu / yapmazdı ( Hızlı kullandı ve kaza yaptı, yani söylenen gerçeğin zıddı bir yorum var. )
3
If doctors hadn't invented the cures for the illnesses, a lot of people would have died ./ Eğer doktorlar hastalıklara çare bulmasaydı, pekçok insan ölürdü.
Bu tedavilerden dolayı pekçok insan ölmemiş.
4
I wish / keşke
If Only / keşke ( daha vurgulu )
If-3 formu aynı zamanda regret ( pişmanlık ) ve eleştiri ifade eden durumlarda da kullanılır;
I wish I had a house near the sea. Keşke deniz kenarında bir evim olsa.( but I haven't ; şimdiki durumdan farklı bir konumda olmak istendiğini anlatıyor. )
I wish I had called him earlier. Keşke onu daha önce arasaydım.( I didn't call early )
If only they hadn't broken up. Keşke ayrılmasalardı.
If only he hadn't failed his test. Keşke sınavında başarısız olmasaydı.
I wish I knew more about you. Keşke seni daha fazla tanısam. ( If 2 )
I wish I had known more about you. Keşke senin hakkında daha fazla bilgim olsaydı ( demek ki yok ) ( If 3 )
Hatırlayalım if -2 günümüze yönelik bir düşünceyi, if -3 ise geçmişe yönelik bir pişmanlık yada eleştiri ifade ediyor )