SPEAKING

SKILLS SPEAKING KONULARI

AYŞENUR KILIÇ
SPEAKING

   Bir Türk nasıl arkadaşları ile konuşurken, tam olarak anlamı olmayan kelimeler kullanıyorsa (örn. Kanka) bir İngiliz’de arkadaşları ile konuşurken kendine has kelimeler kullanmaktadır. Gelecekte yapacağınız İngiliz arkadaşlarınızla konuşurken aşır kibar bir çocuk olarak tanınmaktansa, dostlarınızla samimice konuşabilmeniz için size İngiliz sokak dilini yansıtmaya çalıştık. Buyurun tıpkı bir İngiliz gibi sokak İngilizcesi konuşun…

Not. Bu kelimeler genellikle yakın arkadaşlarınızla yaptığınız konuşmalarda kullanılır, bu yüzden resmi konuşmalarda öğrendiğiniz normal ingilizce’yi kullanmanız tavsiye edilir.

Ace – Eğer biri size “Ace” derse, bunun anlamı “mükemmel” dir. Genellikle Liverpool civarında sıkça duyabileceğiniz bir kelimedir.

All right? Bu kalıp genellikle Londra ve güney kesiminde kullanılmakta olup “Hello, how are you"? anlamına gelmektedir. Bunu yabancı biri ile ya da tanıdığınız biri ile konuşurken kullanabilirsiniz. Genellikle karşılık olarak “All right?” cevabı alabilirsiniz ya da “All right mate?”. Genellikle gençler ve mavi yakalılar arasında kullanılır.

As well – Bende demenin bir diğer yolu. Herşeyin sonuna “too” eklemekten sıkıldıysanız, “as well” kullanabilirsiniz. Örneğin arkadaşınızın sipariş ettiği şeyden sizde sipariş etmek istiyorsanız, "I'll have one as well" diyebilirsiniz.

Belt up – Şu aralar çocuklar tarafından “shut up” yerine sıkça kullanılan bir kelime.

Best of British – Eğer birisi İngiltere’ye ziyaretiniz için "The best of British to you" derse, size iyi şanslar demek istiyordur. Kısa versiyonu olarak ise "best of British luck" dendiğini duyabilirsiniz.

Dear – Eğer bir şey “dear” ise bunun anlamı pahalı (expensive) olduğudur.( I thought Texan insurance was dear.)

Dishy – Eğer birisi dish ya da dishy ise bunun anlamı o kişinin çekici ya da güzel görünüşlü biri olduğudur.

DIY – Kendin Yap (Do it yourself) demenin kısa şeklidir. Genellikle alış veriş merkezlerinde ya da kendinizin yapması gereken şeyler için kullanılır. Örneğin, servisi çok kötü bir restoran için ” (oh, you noticed!) then we might ask the waiter if it is a DIY restaurant - just to wind them up.”

Do - Parti. 

Grub – Food(Yiyecek). Nosh’a benzer. İngilizce’de esas anlamı larva olsa da bazı yerlerde yiyecek anlamında kullanıldığını görebilirsiniz.

Hard lines – Kötü şans (bad luck) ya da zor şans (hard luck) demenin diğer bir yoludur.

Hiya –“ Hi there” ,n kısaltması ve “Hello” demenin arkadaşsal yolu.

Jolly – İnsanların bu kelimeyi pek çok şeyin yanında kullandığını duyabilirsiniz, ama yalnızca çok (very) anlamı taşır. Yani “Jolly good”, çok iyi (very good) anlamı taşır. Ya ds böyle bir kullanım içinde de görebilirsiniz "I should jolly well think so!"

Left, right and centre – Sağa, sola ve merkeze bakmanın anlamı, her yeri aradım anlamına gelmektedir.

Mate – Arkadaş, ahbap, bar arkadaşınız anlamına gelmektedir.

Not my cup of tea – Bir şeyi sevmediğinizi belirtmenin popüler yoludur. Örneğin eğer birisi size bir yere gitmek isteyip istemeyeceğinizi soruyorsa ve siz “it’s not exactly your cup of tea” böyle bir karşılık veriyorsanız, arkadaşınız ne demek istediğinizi anlayacaktır.

Pass – Bilmiyorum (I don’t know) demenin diğer bir populer halidir. Mastermind adlı eski bir Tv programında katılımcıların bilemedikleri sorulara “pass” demesinden gelen bir kullanımdır.

Yonks - "Blimey, I haven't heard from you for yonks". Eğer birisinin böyle bir şey dediğini duyarsanız, bunun anlamı sizi yıllardır (for ages) görmedikleridir.